AIDS HastalığıAIDS, kelime anlamıyla sonradan edinilen bağışıklık yetmezliği tablosudur. AIDS, bağışıklık sisteminin çökmesi sonucunda nadir olarak görülen ya da hafif enfeksiyonlar ve kanserlerin daha sık görülmesi, ağır seyretmesi durumunun oluştuğu bulaşıcı özellikte ve ölümcül sonuçları olan bir hastalıktır. Bu hastalık, toplumda erkek, kadın ayırt etmeden, yaş, ırk, sosyal statü gözetmeden herkesi etkileyebilir. AIDS Hastalığı Nasıl Oluşur?AIDS hastalığı, HIV adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilir. Virüs bulaştığında, bağışıklık sisteminde hastalıklara karşı koruyucu etkisi bulunan akyuvarları etkiler. Zamanla bunların fonksiyonlarını bozarak, sayıca azalmalarına neden olur. Bu yüzden sağlıklı kişilerde az görülen, hafif seyirli olan hastalıkların daha etkili olmasını sağlar. Bu hastalıklar, bağışıklık sistemi zayıfladığı zaman ortaya çıkar ve yaklaşık 8-10 yıl içinde etkili olur. AIDS Hastalığı Taşıyıcılığı Nedir?AIDS hastalığı tabiri, hastalıkların geliştiği 8-10 yıllık süreçten itibaren kullanılır. 8-10 yıla kadar, yani hastalığın virüsünün bulaşmasıyla birlikte kişiler AIDS taşıyıcı, HIV taşıyıcı, HIV pozitif olarak tanımlanır. Taşıyıcı olan kişilerin de hastalığı bulaştırması mümkündür. Özellikle hastalığın farkında olunmadığı bu süreçte bulaştırıcılık özellikle daha fazladır. AIDS Hastalığının Belirtileri Nelerdir?HIV virüsü bulaştıktan sonra kişilerde iki dönem halinde belirtiler ortaya çıkar. İlk dönem, virüs bulaştıktan sonra 15-60 gün sonra ortaya çıkan grip tarzındaki belirtilerdir. Bunlar 3-5 gün sürebilir ya da 1-2 ay devam edebilir. Hastalarda lenf bezleri büyümesi, ateş, cilt döküntüsü, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, kusma gibi belirtiler oluşur. Hastalık bundan sonra 8-10 yıl sürecek belirtisiz bir sürece girer. Bu süre bazen 2 yıl, bazen de 20 yıl olabilir. Bağışıklık hücrelerinin tehlikeli derecede sayısı düşünce hastalarda kilo kaybı, baş ağrısı, kırgınlık, nedensiz ateş yükselmesi, lenf bezlerinin büyümesi, sebebi bilinmeyen ishal, enfeksiyonlar, ciltte pullanma, herpes virüs enfeksiyonları, mantar gibi belirtiler ortaya çıkar. Ancak ister taşıyıcı olunan dönemde ister hastalığın etkin olduğu dönemde, AIDS hastalığına bağlanan net bir belirti bulunmamaktadır. Bu yüzden hastalık konusunda şüpheler varsa ya da bulaştığı düşünülüyorsa, mutlaka doktora gidilmelidir. Özellikle gelişme döneminde kanser ve enfeksiyon belirtileri görülebilir. AIDS Nasıl Bulaşır?Hastalığı taşıyan kişilerin bütün yaşamsal sıvılarında farklı oranlarda HIV virüsü bulunur. Kanda, vajina sıvısında, sperm sıvısında fazla miktarda, idrarda, tükürük salgısında, anne sütünde virüs daha az olur. Bu nedenle toplumda virüsün yoğun bulunduğu sıvılardan bulaşma daha fazla görülür. Cinsel temas yoluyla, kan ve kan ürünlerinin kullanımıyla, doğumda anneden bebeğe bulaşma yaygın şekilde olur. Günümüzde kan ve kan ürünleri artık HIV virüsü açısından kontrol edildiğinden, bu yolla bulaşma oldukça azaltılmıştır. Cinsel aktivitenin fazla olduğu dönemlerde, insanlar daha fazla risk altındadır. Özellikle çok eşli cinsel ilişki yaşayanlar dikkatli olmalıdır. Damardan uyuşturucu kullananlarda AIDS hastalığı riski taşıyabilir. AIDS Nasıl Bulaşmaz?Toplumda bu hastalığı taşıyanların dışlanmaması için hastalığın nasıl bulaşmadığı konusunda da bilgi sahibi olunması gerekir. Hasta olan kişilere dokunmakla, sarılmak ve el sıkışmakla AIDS bulaşmaz. Aynı evin içinde yaşanması, aynı masada oturulması, çatal, kaşık, bardak gibi eşyaların ortak kullanılması, banyonun, tuvaletin, havuzun kullanımı, telefon kulaklığının kullanılması, ter, gözyaşı gibi salgılar, sinek ısırığı gibi etkenlerle AIDS hastalığı bulaşmaz. AIDS Tanısı Nasıl Yapılır?Hastalığın seyrinde belirgin bir belirti olmadığından, AIDS hastalığı tanısı laboratuvar testleri sayesinde konulabilir. Alınan kan örneğiyle ELISA testi yapılması sayesinde, AIDS hastalığı tanısı konur. Ancak bu testin daha sonra yeniden yapılması gerekir. Yapılan iki testte sonuç pozitif çıkarsa, kesin tanı konur. Ancak virüsün bulaştığı dönemde ilk 2-3 haftada bazen 6 ayda test hastalığı tespit edemeyebilir. Bu tür hastalarda şüphe olması halinde, daha sonra testin yeniden yapılması gerekir. Özellikle risk grubunda olan kişilerde daha özenli olunmalıdır. AIDS Hastalığında Korunma Nasıl Olur?Bulaşıcı bir hastalık olmasına rağmen, AIDS hastalığı önlenebilir. HIV virüsüyle karşılaşmanın engellenmesi ve virüsü taşıyan kişilerin belirlenerek, başka kişilere hastalığın bulaşmasının önlenmesi gerekir. Hastalıktan korunmak için, kan yoluyla, cinsel yolla, anneden bebeğe virüsün geçişinin önlenmesi hedeflenir. Hastalık en fazla cinsel yolla bulaştığından, korunma çok önemlidir. Prezervatif kullanımı, lateks kondom kullanımı, bunlarda yırtık olmaması gibi önlemler alınabilir. Ortak enjektörlerin kullanılmamasına özen gösterilmeli, gebe kadınlarda HIV virüsü varsa doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır. Kadın gebe kalırsa, hamilelikte ve sonrasında tedaviler uygulanmalıdır. Bu annelerin sütten hastalığı bulaştırma riski olduğundan, bebeklerin emzirilmemesi gerekir. |
AIDS hastalığının belirtilerini yaşayan birisi olarak, ilk dönemde grip benzeri belirtiler yaşadığımda hastalığın HIV virüsü kaynaklı olabileceğini nasıl anlayabilirim? Bu belirtiler başka hastalıklara da benziyor mu? Ayrıca, bu süreçte bulaşıcılık oranının daha yüksek olduğu belirtiliyor, bu konuda nelere dikkat etmeliyim?
Cevap yazSadi,
Hastalık Belirtileri ve Tanı: HIV enfeksiyonunun ilk dönem belirtileri genellikle grip benzeri semptomlar gösterir. Bu belirtiler ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları ve lenf bezlerinde şişlik olarak ortaya çıkabilir. Bu belirtiler birçok farklı hastalıkla benzerlik gösterebilir, bu yüzden HIV testi yaptırmak kesin tanı için önemlidir.
Bulaşıcılık ve Önlemler: HIV enfeksiyonunun ilk dönemlerinde virüs yüksek miktarda kan ve vücut sıvılarında bulunur, bu da bulaşıcılık riskini artırır. Bu nedenle, korunmasız cinsel ilişkiden kaçınmak ve kan yoluyla bulaşı engellemek için dikkatli olmak önemlidir. Ayrıca, kullanılan enjektörlerin paylaşılmaması ve kan temasından kaçınmak da önleyici adımlar arasındadır.
Danışmanlık ve Tedavi: Şüphe durumunda bir sağlık profesyoneline başvurarak test yaptırmak ve danışmanlık almak en iyi yaklaşım olacaktır. Erken tanı ve tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitesini arttırabilir.
Sağlıklı günler dilerim.